22 Aralık 2015 Salı

SARDES KAPLAMA

Altın, Gümüş, Bakır ve Nikel kaplama konusunda hizmet vermek için 2015 yılında İstanbul - Pendik' te kurulduk. Kaplama dış etkilere karşı korumak veya görünüşünü güzelleştirmek için cisimlerin yüzeylerinin başka bir maddeyle örtülmesi işlemidir. Kaplamacılıkta kaplama vasıtası olarak pekçok usul kullanılır. Bizim kaplamacılıktaki farkımız geleneksel yöntemleri kullanmamaktır. Biz kaplama işlemlerimizde nano teknolojiyi kullanıyoruz. Aynı zamanda mobil (taşınılabilir) bir teknoloji olması bize birçok ürünü yerinden sökmeden, kendi yerinizde hizmet verme imkanı sağlamaktadır. Nano teknolojiyi kullanmamızın bir diğer avantajı da 24 ayar altın ve 1000 ayar gümüş kullanabilmemiz.
Kaplama sadece dekoratif amaçlı değil koruma amaçlı da uygulanmaktadır. Çünkü metallerin yüzeylerini korumak metalin kendisini korumaktır. Metalin yüzeyin de küçücük bir noktada başlayan korozyon (oksitlenme) zaman içinde metalin iç kısımlarına doğru ilerler, paslanma ve çürüme gerçekleşir. Bu da metalin kullanımdaki ekonomik ömrünü kısaltır. Bu sebeple uzun yıllar kullanmak istediğiniz metal eşyalarınızı kaplama yaparak ömürlerini dahada uzatabilirsiniz.

Kaplama Konusunda hizmet verdiğimiz sektörler
Telefon, Otomotiv, Takı - Mücevher
Medikal, Armatür, Saat
Elektronik, Konutlar, Dekorasyon
Kozmetik, Denizcilik, Organizasyon
Madeni Eşya, Mimari, Hediyelik Eşya
Gözlük, Çerçeve, Mobilya

SARDES KAPLAMA

DÜNYANIN EN SAF VE GÜÇLÜ ANTİBİYOTİĞİ

Eğer mikroplarla savaşan etkili ve geniş spektrumlu, enfeksiyonun süresini kısaltan bir madde bulsaydınız bunun tüm zamanların en önemli buluşu olduğunu düşünmez miydiniz? Böyle bir madde gerçekten mevcut. Bu en saf elementlerden birinden, gümüşten elde ediliyor. Gümüş binlerce yıl antimikrobiyal olarak kullanılmış.

Gümüş tuzları kuşaklar boyu mucize iyileştirici olarak kabul edilmiş, ta ki ilaç şirketleri onları unutturana kadar. Bunların yerini laboratuvarda üretilmiş yapay antibiyotikler aldı. Önceleri onlar da mucize olarak kabul edildiler. Ancak o zamanlar daha antibiyotiğe dirençli organizmalar yoktu. Günümüzde bu sorun büyük bir tehdit oluşturuyor. O nedenle de gümüşe dönüş başladı ve gümüşün antibakteriyel ve antimikrobiyal özellikleri olduğuna kuşku yok.

Bu gerçek mucizevi madde sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum gibi çok önemli elektrolitler ve 70 diğer mikro mineral içeriyor. Elektrolitler hücrelerin içi ve dışındaki sıvı dengesini ve vücuttaki asit-baz dengesini korurlar bu da hücre sağlığı için çok gereklidir.

Çoğu antibiyotik ancak yarım düzine mikrobu öldürürken toksik olmayan gümüşün yüzlercesini öldürebildiği belirtiliyor. En önemlisi de reçete edilen antibiyotiklere olduğu gibi mikroplar doğal antibiyotik etki yapan gümüşe direnç geliştiremiyor. Gümüş çok çeşitli bakterileri 3 yolla öldürüyor:

1- Gümüş bakterilerin hücre duvarlarını zayıflatarak parçalanmalarına neden oluyor.

2- Gümüş bakterilerin metabolizmasına müdahale ederek onları aç bırakıyor.

3- Gümüş bakterilerin hücre bölünmesini bozarak çoğalmalarına engel oluyor.

Herhangi bir bakterinin gümüşe direnç geliştirmesi söz konusu değil ve reçeteli antibiyotiklerden farklı olarak yetişkinler için de çocuklar için de güvenle kullanılabilir.

Ana akım tıp herkesin, ilaçlar ve ameliyatlar demek olan “modern” tıptan önce her şey çok kötüydü görüşüne inanmasını istiyor. Oysa penisilin bulunmadan önce gümüş pek çok enfeksiyon için etkili olarak kullanılıyordu. Ancak bu maddenin kullanımı hafızalardan silinmek istendi çünkü doğal bir madde olduğu içi patentlenemeyecek, tekelleştirilemeyecek ve reçeteyle satılamayacaktı.

İlaç şirketleri FDA nezdinde de lobi yaparak gümüşün tıbbi amaçlarla kullanılmasının yasaklanmasını istediler. Ancak FDA bile partiküler gümüş ve gümüş tuzlarını yasaklayacak zemin bulamadı. İlaç şirketleri de başka bir yola baş vurdu ve FDA’nın gümüşün yararları konusunda bilgilere ulaşılmasının sınırlandırmasını istediler. Sonunda tezgah üstü satışına engel olmayı başardılar. Bu şaka gibi çünkü gümüş grip, ateş, herpes, hepatit, bronşit, zatüre ve mantar enfeksiyonlarında yaygın olarak kullanılmaktaydı. Gümüş, gözler, kulaklar, boğaz, diş, burun, yanıklar, sokmalar, kesikler, atlet ayağı gibi dış enfeksiyonlarda da kullanılmaktaydı.

Neyse ki FDA araştırmacıların işlerini yapmalarını engelleyemiyor ve gümüş yeniden güçlü bir antibakteriyel ajan olarak kabul ediliyor. Ameliyatlarda kullanılan çivi ve vidaların olası enfeksiyonları önlemek için gümüş kaplamalı yapılmaları konusunda teknoloji araştırmaları yapılıyor.

Avustralya Adelaide Üniversitesi’ndeki doktorlar rinit ve sinüziti antibiyotiklerle tedavi etmekte zorlanıyorlarmış. Yeni bir çalışma ile suya gümüş parçacıklarının eklenmesiyle hazırlanan bir burun sprayinin başarıyla kullanıldığını gösterdiler. Kronik rinosinüzit oluşturan Stafilokokus aureus bakterilerinin daha önce tedavi edilemeyen semptomlarının başarıyla tedavi edildiği gösterildi.

Gümüşün romatoid artritte kullanımıyla ilgili çalışmalar yapılıyor. Polonyalı araştırmacılar gümüşü stafilokok, e.koli ve diğer öldürücü bakteriler üzerinde denemişler ve sonuç başarılı olmuş.

Özet çeviri: Nurçin Çağlar

Sağlıklı Yaşıyoruz

Kaynak: http://easyhealthoptions.com/earths-purest-powerful-antibiotic/

SARDES KAPLAMA