Altın kaplama eşyalar ve takıların kullanımı daha ekonomik olduğundan altın kaplama tekniği uzun yıllardır yapılmaktadır. Pek çok eşya altın kaplanarak altın görünümü verilir. Altından yapılan eşyalara göre daha ucuza gelir ve görünümü aynı altın gibidir. Dünyadaki tüm kültürlerde altına verilen önem bilinmektedir. Tüm kültürlerde altından eşyalar tarih boyunca kullanılmıştır. Altın kaplama tekniğinin de tüm kültürlerde kullanımı bilinmektedir. Avrupa’da dini eşyalar veya soylu ve zenginlerin evlerinde kullandıkları kaplar, şamdanlar, çatal ve bıçak takımları gibi malzemeler altın kaplama da yapılmıştır. Osmanlı kültüründe de altın eşyaların yanı sıra altın kaplama eşyalar bilinir. Ayrıca altın kaplama tekniğiyle takılar da yapılmış ve kullanılmıştır. Minarelerin ve kubbelerin üzerindeki alemlerin de altın kaplama yapıldığı bilinmektedir. Günümüzde hala altın kaplama birçok eşya ve takıda kullanılmaktadır. Daha ekonomik ve ucuz bir yöntemdir. Hatta farklılık olsun diye arabaların veya çeşitli büyük eşyaların da altınla kaplandığı görülmektedir.
Altın kaplama tekniğinde birkaç çeşit vardır. Rulolanmış altın kaplama ve altın dolgu tekniğinde temel madenden oluşan bir eşyanın üstüne lehim, kaynak gibi uygulamalarla altın sürülmesidir. Altın dolgu tekniğinde sürülen altın tabakasının kalınlığı temel ürünün ağırlığına göre değişmektedir. Kullanılan altın malzemenin temeldeki ürünün ağırlığına belli bir oranda kullanılması gerekir. Örnek olarak bir ürün 1/10 kadar altın dolgulu olarak bildiriliyorsa bu üründe temel madenin %10’u kadar altın malzeme kullanılmış demektir. Daha az altın kullanılmış olursa bu ürüne altın dolgulu demek yanlış olur. Rulolanmış altın kaplama tekniğinde ise daha ince bir altın tabakası kullanılır. Bu teknikte kullanılan altın kaplamanın en az 10 ayar olması gerekir ve temel madenin ağırlığına oranı da belirtilmelidir. Bu ürünlerde altın dolgulu veya altın kaplama olduğu ürünün bir yerinde belirtilir.
Altın kaplama gümüş, bakır, nikel gibi çeşitli madeni eşyaların üzerine yapılabilmektedir. Altın kaplanan eşya dış etkenlerden de korunmuş olur ve dışı altın olduğundan ilk günkü gibi durur. Bir dönem dişleri korumak için de altın kaplama tekniği kullanılmaktaydı. Dış etkenlerden korunan diş, rahatlıkla uzun yıllar kullanılmaktaydı. Ayrıca altının iletkenliği yüksek olduğundan elektrik-elektronik alanında kullanılan kablolar veya malzemelerde çeşitli teknik yöntemlerle altınla kaplanmaktadır. Altın kaplamanın kalınlığı 0,000001 ve 0,000005cm kalınlığında olur.
Altının içine karıştırılacak alaşımlara göre farklı renkte kaplamalar da elde etmek mümkündür. Beyaz, kırmızı ve sarı altın kaplamalar altın kaplamanın içinde konulan platin veya nikel, gümüş ve bakır oranına göre değişir. Genel olarak en yüksek ayarlı altın kaplama 22 ayardır. 24 ayar altın kaplama çok yumuşak olacağından tercih edilmez. Daha düşük ayarlarda da altın kaplama yapılmaktadır.
Sardes Kaplama
www.sardeskaplama.com
0 533 659 59 00
0 553 013 25 25
Sardes Kaplama
Sihirli Bir Dokunuş
3 Şubat 2016 Çarşamba
28 Ocak 2016 Perşembe
Nanoteknoloji ile Objelerinize Değer Katın
Objelerinizi 24 ayar altın veya 1000 ayar gümüş ile kaplıyoruz.
Ezber bozan bu yeni teknoloji ile objeleriniz daha değerli ..
Sardes Kaplama olarak, butik ve proje odaklı 24K altın kaplama hizmetleri sunmaktayız.
Günümüzde istediğiniz her objeyi kaplamak mümkündür. Sadece değer katmak güzel görünmesinin dışında
objelerinizi korozyona (oksitlenmeye) karşıda korumaktadır. Teknik ekibimiz hayalinizdeki ürünü
hayata geçirmek için sizlere yardımcı olacaktır. Bugüne kadar aklınıza gelen projeleri
hayata geçirmek ve ürünlerinize değer katmak için altın kaplama işlemlerimizi kaliteden
ödün vermeden, doğru fiyat ve titiz işçilik ile sizlere sunduk ve sunmaya devam edeceğiz.
Sardes Kaplama
www.sardeskaplama.com
0 533 659 59 00
0 553 013 25 25
Objelerinizi 24 ayar altın veya 1000 ayar gümüş ile kaplıyoruz.
Ezber bozan bu yeni teknoloji ile objeleriniz daha değerli ..
Sardes Kaplama olarak, butik ve proje odaklı 24K altın kaplama hizmetleri sunmaktayız.
Günümüzde istediğiniz her objeyi kaplamak mümkündür. Sadece değer katmak güzel görünmesinin dışında
objelerinizi korozyona (oksitlenmeye) karşıda korumaktadır. Teknik ekibimiz hayalinizdeki ürünü
hayata geçirmek için sizlere yardımcı olacaktır. Bugüne kadar aklınıza gelen projeleri
hayata geçirmek ve ürünlerinize değer katmak için altın kaplama işlemlerimizi kaliteden
ödün vermeden, doğru fiyat ve titiz işçilik ile sizlere sunduk ve sunmaya devam edeceğiz.
Sardes Kaplama
www.sardeskaplama.com
0 533 659 59 00
0 553 013 25 25
22 Aralık 2015 Salı
SARDES KAPLAMA

Kaplama sadece dekoratif amaçlı değil koruma amaçlı da uygulanmaktadır. Çünkü metallerin yüzeylerini korumak metalin kendisini korumaktır. Metalin yüzeyin de küçücük bir noktada başlayan korozyon (oksitlenme) zaman içinde metalin iç kısımlarına doğru ilerler, paslanma ve çürüme gerçekleşir. Bu da metalin kullanımdaki ekonomik ömrünü kısaltır. Bu sebeple uzun yıllar kullanmak istediğiniz metal eşyalarınızı kaplama yaparak ömürlerini dahada uzatabilirsiniz.
Kaplama Konusunda hizmet verdiğimiz sektörler
Telefon, Otomotiv, Takı - Mücevher
Medikal, Armatür, Saat
Elektronik, Konutlar, Dekorasyon
Kozmetik, Denizcilik, Organizasyon
Madeni Eşya, Mimari, Hediyelik Eşya
Gözlük, Çerçeve, Mobilya
SARDES KAPLAMA
DÜNYANIN EN SAF VE GÜÇLÜ ANTİBİYOTİĞİ
Eğer mikroplarla savaşan etkili ve geniş spektrumlu, enfeksiyonun süresini kısaltan bir madde bulsaydınız bunun tüm zamanların en önemli buluşu olduğunu düşünmez miydiniz? Böyle bir madde gerçekten mevcut. Bu en saf elementlerden birinden, gümüşten elde ediliyor. Gümüş binlerce yıl antimikrobiyal olarak kullanılmış.
Gümüş tuzları kuşaklar boyu mucize iyileştirici olarak kabul edilmiş, ta ki ilaç şirketleri onları unutturana kadar. Bunların yerini laboratuvarda üretilmiş yapay antibiyotikler aldı. Önceleri onlar da mucize olarak kabul edildiler. Ancak o zamanlar daha antibiyotiğe dirençli organizmalar yoktu. Günümüzde bu sorun büyük bir tehdit oluşturuyor. O nedenle de gümüşe dönüş başladı ve gümüşün antibakteriyel ve antimikrobiyal özellikleri olduğuna kuşku yok.
Bu gerçek mucizevi madde sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum gibi çok önemli elektrolitler ve 70 diğer mikro mineral içeriyor. Elektrolitler hücrelerin içi ve dışındaki sıvı dengesini ve vücuttaki asit-baz dengesini korurlar bu da hücre sağlığı için çok gereklidir.
Çoğu antibiyotik ancak yarım düzine mikrobu öldürürken toksik olmayan gümüşün yüzlercesini öldürebildiği belirtiliyor. En önemlisi de reçete edilen antibiyotiklere olduğu gibi mikroplar doğal antibiyotik etki yapan gümüşe direnç geliştiremiyor. Gümüş çok çeşitli bakterileri 3 yolla öldürüyor:
1- Gümüş bakterilerin hücre duvarlarını zayıflatarak parçalanmalarına neden oluyor.
2- Gümüş bakterilerin metabolizmasına müdahale ederek onları aç bırakıyor.
3- Gümüş bakterilerin hücre bölünmesini bozarak çoğalmalarına engel oluyor.
Herhangi bir bakterinin gümüşe direnç geliştirmesi söz konusu değil ve reçeteli antibiyotiklerden farklı olarak yetişkinler için de çocuklar için de güvenle kullanılabilir.
Ana akım tıp herkesin, ilaçlar ve ameliyatlar demek olan “modern” tıptan önce her şey çok kötüydü görüşüne inanmasını istiyor. Oysa penisilin bulunmadan önce gümüş pek çok enfeksiyon için etkili olarak kullanılıyordu. Ancak bu maddenin kullanımı hafızalardan silinmek istendi çünkü doğal bir madde olduğu içi patentlenemeyecek, tekelleştirilemeyecek ve reçeteyle satılamayacaktı.
İlaç şirketleri FDA nezdinde de lobi yaparak gümüşün tıbbi amaçlarla kullanılmasının yasaklanmasını istediler. Ancak FDA bile partiküler gümüş ve gümüş tuzlarını yasaklayacak zemin bulamadı. İlaç şirketleri de başka bir yola baş vurdu ve FDA’nın gümüşün yararları konusunda bilgilere ulaşılmasının sınırlandırmasını istediler. Sonunda tezgah üstü satışına engel olmayı başardılar. Bu şaka gibi çünkü gümüş grip, ateş, herpes, hepatit, bronşit, zatüre ve mantar enfeksiyonlarında yaygın olarak kullanılmaktaydı. Gümüş, gözler, kulaklar, boğaz, diş, burun, yanıklar, sokmalar, kesikler, atlet ayağı gibi dış enfeksiyonlarda da kullanılmaktaydı.
Neyse ki FDA araştırmacıların işlerini yapmalarını engelleyemiyor ve gümüş yeniden güçlü bir antibakteriyel ajan olarak kabul ediliyor. Ameliyatlarda kullanılan çivi ve vidaların olası enfeksiyonları önlemek için gümüş kaplamalı yapılmaları konusunda teknoloji araştırmaları yapılıyor.
Avustralya Adelaide Üniversitesi’ndeki doktorlar rinit ve sinüziti antibiyotiklerle tedavi etmekte zorlanıyorlarmış. Yeni bir çalışma ile suya gümüş parçacıklarının eklenmesiyle hazırlanan bir burun sprayinin başarıyla kullanıldığını gösterdiler. Kronik rinosinüzit oluşturan Stafilokokus aureus bakterilerinin daha önce tedavi edilemeyen semptomlarının başarıyla tedavi edildiği gösterildi.
Gümüşün romatoid artritte kullanımıyla ilgili çalışmalar yapılıyor. Polonyalı araştırmacılar gümüşü stafilokok, e.koli ve diğer öldürücü bakteriler üzerinde denemişler ve sonuç başarılı olmuş.
Özet çeviri: Nurçin Çağlar
Sağlıklı Yaşıyoruz
Kaynak: http://easyhealthoptions.com/earths-purest-powerful-antibiotic/
SARDES KAPLAMA
Gümüş tuzları kuşaklar boyu mucize iyileştirici olarak kabul edilmiş, ta ki ilaç şirketleri onları unutturana kadar. Bunların yerini laboratuvarda üretilmiş yapay antibiyotikler aldı. Önceleri onlar da mucize olarak kabul edildiler. Ancak o zamanlar daha antibiyotiğe dirençli organizmalar yoktu. Günümüzde bu sorun büyük bir tehdit oluşturuyor. O nedenle de gümüşe dönüş başladı ve gümüşün antibakteriyel ve antimikrobiyal özellikleri olduğuna kuşku yok.
Bu gerçek mucizevi madde sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum gibi çok önemli elektrolitler ve 70 diğer mikro mineral içeriyor. Elektrolitler hücrelerin içi ve dışındaki sıvı dengesini ve vücuttaki asit-baz dengesini korurlar bu da hücre sağlığı için çok gereklidir.
Çoğu antibiyotik ancak yarım düzine mikrobu öldürürken toksik olmayan gümüşün yüzlercesini öldürebildiği belirtiliyor. En önemlisi de reçete edilen antibiyotiklere olduğu gibi mikroplar doğal antibiyotik etki yapan gümüşe direnç geliştiremiyor. Gümüş çok çeşitli bakterileri 3 yolla öldürüyor:
1- Gümüş bakterilerin hücre duvarlarını zayıflatarak parçalanmalarına neden oluyor.
2- Gümüş bakterilerin metabolizmasına müdahale ederek onları aç bırakıyor.
3- Gümüş bakterilerin hücre bölünmesini bozarak çoğalmalarına engel oluyor.
Herhangi bir bakterinin gümüşe direnç geliştirmesi söz konusu değil ve reçeteli antibiyotiklerden farklı olarak yetişkinler için de çocuklar için de güvenle kullanılabilir.
Ana akım tıp herkesin, ilaçlar ve ameliyatlar demek olan “modern” tıptan önce her şey çok kötüydü görüşüne inanmasını istiyor. Oysa penisilin bulunmadan önce gümüş pek çok enfeksiyon için etkili olarak kullanılıyordu. Ancak bu maddenin kullanımı hafızalardan silinmek istendi çünkü doğal bir madde olduğu içi patentlenemeyecek, tekelleştirilemeyecek ve reçeteyle satılamayacaktı.
İlaç şirketleri FDA nezdinde de lobi yaparak gümüşün tıbbi amaçlarla kullanılmasının yasaklanmasını istediler. Ancak FDA bile partiküler gümüş ve gümüş tuzlarını yasaklayacak zemin bulamadı. İlaç şirketleri de başka bir yola baş vurdu ve FDA’nın gümüşün yararları konusunda bilgilere ulaşılmasının sınırlandırmasını istediler. Sonunda tezgah üstü satışına engel olmayı başardılar. Bu şaka gibi çünkü gümüş grip, ateş, herpes, hepatit, bronşit, zatüre ve mantar enfeksiyonlarında yaygın olarak kullanılmaktaydı. Gümüş, gözler, kulaklar, boğaz, diş, burun, yanıklar, sokmalar, kesikler, atlet ayağı gibi dış enfeksiyonlarda da kullanılmaktaydı.
Neyse ki FDA araştırmacıların işlerini yapmalarını engelleyemiyor ve gümüş yeniden güçlü bir antibakteriyel ajan olarak kabul ediliyor. Ameliyatlarda kullanılan çivi ve vidaların olası enfeksiyonları önlemek için gümüş kaplamalı yapılmaları konusunda teknoloji araştırmaları yapılıyor.
Avustralya Adelaide Üniversitesi’ndeki doktorlar rinit ve sinüziti antibiyotiklerle tedavi etmekte zorlanıyorlarmış. Yeni bir çalışma ile suya gümüş parçacıklarının eklenmesiyle hazırlanan bir burun sprayinin başarıyla kullanıldığını gösterdiler. Kronik rinosinüzit oluşturan Stafilokokus aureus bakterilerinin daha önce tedavi edilemeyen semptomlarının başarıyla tedavi edildiği gösterildi.
Gümüşün romatoid artritte kullanımıyla ilgili çalışmalar yapılıyor. Polonyalı araştırmacılar gümüşü stafilokok, e.koli ve diğer öldürücü bakteriler üzerinde denemişler ve sonuç başarılı olmuş.
Özet çeviri: Nurçin Çağlar
Sağlıklı Yaşıyoruz
Kaynak: http://easyhealthoptions.com/earths-purest-powerful-antibiotic/
SARDES KAPLAMA
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)